gezi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
gezi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Ayın Biri Kilisesi Gezisi

Merhabaaaaaa... Bir gezi yazısından herkese Merhaba..
Bugünkü durağımız Ayın Biri Kilisesi idi. Burası bildiğim kadarıyla bu tarihi kilise her gün açık değil. Ayın Bir'inde açık oluyor hangi güne denk gelirse gelsin ve fazlasıyla kalabalık oluyor. Sebep nedir araştırdım da bunu fakat bulamadım neden Ayın 1'i.Fazla sorgulamadan Bu tarihi Rum Kilisesine gittik.O kadar kalabalıktı ki Müslüman Hristiyan vs. fark etmeksizin herkesin ziyaret ettiği bir yer.

Hadi o zaman Ritüeller den bahsedelim ,

Her bir dileğe bir anahtar.

Niyetiniz dileğiniz her ne ise o kadar anahtar satın alıyorsunuz.
Girişte..
Bu anahtarları alıyorsunuz ve devam ediyorsunuz,oradaki resimlere duvarlara tablolara niyetinizi içinizden söyleyerek anahtarı temas ettiriyorsunuz. Alt kattaki inanılan şifalı sudan içiyorsunuz. Sonra aşağıdaki kısımda dua ediyorsunuz , daha sonra yukarı çıkıp dileğinizi bir kağıda yazıyorsunuz ve oradaki kutunun içine atıyorsunuz.

Sonra da isterseniz mum alıp mum yakabilirsiniz.

Ee anahtarı ne yaptın ?

Anahtarı saklıyorsunuz, dileğiniz niyetiniz kabul olunca Kiliseye tekrar gelip teslim ediyorsunuz. Başka niyet eden kişilere de güzel enerji vermesi için bu ışığın yayılması için.

Haa bu arada..

Daha önce gelip duaları kabul olan insanlar lokma dağıtıyorlardı içlerinden ne gelirse.
Bu beni çok duygulandırdı açıkçası.Tanımadığım bir insan geldi lokma ikram etti ve İnşallah dileğiniz duanız kabul olur dedi gülümsedi ve gitti.Çok ama çok etkiledi bu beni.
Tanımak ya da tanımamak önemli değilmiş, kalplerin bir olması yeterliymiş bazı şeyler için kafasısermestler..



Haydi Resimlere Bakalım :) 









Bir gezi yazısının daha sonuna geldik efendim..

Ben kaçıyorum diğer  yazılarda görüşmek üzere..


ESKİŞEHİR GEZİSİ (EsEs)

Efendim merhabalar, 3-5 gün önce aniden çıkan bir EsEs turu yaptık.Gezilmesi gereken yerleri gezik,yedik,içtik,gezdik,gördük Eskişehir'in havasını alıp geldik !

E o zaman başlayalım ,

İlk durağımız Balmum Heykel Müzesi idi. Siyasetçilerden birçok ünlü , sanatçı kişilerin balmumundan heykeli yapılmıştı. Biliyorsunuz İstanbul'da da var Balmumu Müzesi.Daha önce gitmediyseniz bir ziyaret edin derim :) 
NOT : Müzekart, Öğretmen, ve İş Bankası indirimi geçmiyor.



Ardından Odunpazar'ına gittik.O rengarenk evleri olan sokakları tek tek dolaştık.Çok tatlı dükkanları vardı.Takı,kupaEskişehir amblemli eşyalar,porselen,hediyelik eşya vs. fazlasıyla satılıyordu.Birkaç dükkandan alışveriş yaptık ardından bol bol fotoğraf çekildik.
Bir an bu renkli evlerden birine yerleşme hayali kurmadım desem yalan olur :) Sonra Kurşunlu Cami ve Külliyesine girdik.İçerisinde Lüle Taşı Müzesi ve El Sanatları Çarşısı'da vardı.Giriş için herhangi bir ücret ödemedik. 


Ardından Sazova Bilim ve Kültür Parkı'na gittik.Orada yürüme mesafesi vardı havası çok güzeldi o beyaz ağaçların arasında yürüyüş yapıp Masal Şato'suna gittik, Nam-ı diğer Türk İşi Disneylan.Eğer yanınızda çocuk varsa girmenizi tavsiye ederim içeride çocuklara Fıkralar,Masallar,Maniler anlatılıyor ve bazı oyunlar oynanıyor.Gayet mutlu ayrıldılar izlenimlerime göre.
Fakat biz içeri girmedik.
Fotoğraf çekildik ardından parkı dolaştık.


Ta ta taaaa ! İyi bir çocuk olamazsanız Şirinleri göremezsiniz... 
Bakın Şirin Baba'nın evine de gittik :) 



Bir sonraki durağımız ise At çiftliği oldu. At çiftliğine gidip hayvanları sevdik, at bindik. 
Sizi "SÜSLÜ" ile tanıştırayım. 
Bakınız bu güzeller güzeli rapunzel saçlı kızımızın adı SÜSLÜ :)
O kadar minnoş ki anlatamam, kendisini sevdirmeye izin verdi hanımefendi . 

Ardından yürümeye devam ettik fakat o kadar büyük bir alandı ki hayvanat bahçesine yetişemedik. Üzülerek oraya giremedim.Son yarım saat kalmıştı ki Anadolu Üniversitesi Bilim ve Kültür Merkezine girebildik.
Birçok Bilim insanı,tarihçi,astronot,matematikçi,fizikçi,doktor,mühendis konu edilmişti. Heykelleri çok ince bir güzellikteydi.Her bir odada bir bilim insanı vardı odaya girdiğinizde sesli bir şekilde biyografi anlatılıyor.Özellikle görme engelli arkadaşlarımız için çok güzel bir uygulama , yapan ve fikri öne atan kimse kendi adıma teşekkür ediyorum.

Sonra son durağımız Porsuk Çayı idi.
Porsuk çayına uğradık ve Eskişehir'in ünlü yemeği Çiğ börek yemeye gittik.Ardından el yapımı özel helvacı dükkanlarına uğrayıp mini alışverişte yaptık.


Eveeettt ! Sonra gezimiz sona erdi ve yola çıktık :)

Haydi detaylara inelim,

yahu bu kadar anlattın da bu EsEs'in neyi meşhur ? 


Lüle Taşı,Çiğböreği,Haşhaşlı Helvası,Talkan Kurabiyesi meşhur efendim.

Genel olarak nasıldı peki ? 

İnsanları ve esnafı çok kibar çok sıcakkanlılardı.Fiyatlar oldukça ucuzdu,havası sandığımız kadar soğuk değildi.Yollar açıktı, geniş yürüme alanları vardı , inşallah yine gitme fırsatım olur çünkü ben çok sevdim EsEs'i..

Gezi yazımızın sonuna geldik kafasısermestler !

Hadi iyi geceler 



KARTEPE GEZİSİ

Efendim, merhabalar yeniden.
Malum Ocak ayını yarıladık okullar tatile girdi, bütünleme sınavları da bitti.
Bir geziyi hak ettiğimizi düşündük. Ve arkadaş grubumuzla yola koyulduk.
Biz önceden gezi turlarını araştırmıştık, bizim için en uygun turu bulduk,satın aldık.
Sabah 5 'te araç kalkış durağında bulunduk.2 saatlik bir yoldan sonra ,ilk olarak kayak ekipman evine gittik, orada kayak araç gereçlerini kiralayabiliyorsunuz tatiliniz bitene kadar.
 (O sırada sabahın 8 inde bize beş adet köpek saldırdı.Biz çığlık çığlığa ! Daha uyanamamışken neye uğradığımızı şaşırdık.Allah'tan bir şey olmadı koşa koşa otobüsümüze bindik.)
Ve Maşukiye yolu üzerinden Kartepe'ye vardık.

Kahvaltımızı yolda etmiştik, ilk işimiz bol bol fotoğraf çekilmek oldu.Sonra teleferik sırası aldık, önce kısa sonra uzun süreli teleferiğe bindik.
Ben daha önce kapalı teleferiğe binmiştim.Açık teleferik deneyim ilk kez oldu.O yüzden gerilmedim desem yalan olur.Zirveye doğru yol aldık,yol aldıkça yükseklik arttı, yükseklik arttıkça üşümemiz arttı e benim korkularım da doğru orantılı bir şekilde arttı.

Buradan düşsem kesin komaya girerim.

Kesin ölürüm !

Cenazem burdan nasıl çıkar vs. gibi kaygılar ..

Zirve'ye geldik bir kulübeye girdik bir baktık ki SOBA !  
Soba yanıyor..
Mis..
Isındık biraz, sonra Zirve'de bol bol fotoğraf çekildik.


Geri dönüşümüzü yaptık teleferikle.Öğle saatlerine gelmişti vakit.
Acıkmıştık ve oranın meşhur sucuk ekmeğinden yedik.
Daha sonra kızak kiraladık
Kızakla yokuş aşağı vınn !
Kayak işleminide yaptıktan sonra yavaş yavaş otelde dinlenmeye geçtik.
Ve dönüş için yollara koyulduk tekrardan.
Dönüşümüz biraz daha uzun sürdü
Ama güzel bir kış tatiliydi.


Hadi detaylara inelim ;

Fiyatlar nasıldı ?

Fiyatlar biraz pahalıydı bence özellikle yeme-içme için.
Bir çay 5-10 lira arasındaydı.
O yüzden evden bir şeyler getirmek mantıklı bence.

Tur'dan memnun kaldın mı ?

Rehberimiz bizimle ilgilendi sağolsun, memnun kaldık ama çok daha iyi turlar var tabiki.

Olumsuz bir şey oldu mu tatilde ?
 Tabi ki oldu.Çok fazla Arap turist vardı.Çok kabalardı bence.

Ve kızakla kayarken bir Arap turist sağolsun bana demir kızakla hızlı bir şekilde çarptı.
O an olayın hızıyla pek bir şey fark etmedim fakat eve geldiğimde bacağım da baya morluk ve toplardamar zedelenmesi olmuştu.Pek dikkatli değildi bana çarpan kişi ve onu geçtim bir özür dilemekten bile acizdi.

Çok soğuk muydu ? Nasıl soğuktan korundun, giysi alışverişi yaptın mı ?

-4 dereceydi kar yağmıyordu fakat soğuktu.Bir alışveriş yapmadım.Kar botlarım vardı, termal tayt ve kadife kumaş kullandım.Eldiven şapka ,güneş gözlüğü,nemlendirici krem,dudak koruyucusu ve mutlaka büyük bir şal almayı unutmayın.Ek olarak kızlar bileklerinize örgü tozlukta kullanabilirsiniz.


Evet !
Bir tatilin ve bir yazının daha sonuna geldik
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Şimdikten herkese iyi tatiller ! 







İstanbul'da Gidilmesi Gereken Cafeler

Hellooooo...
Merhaba merhaba ve merhaba..
Uzun süredir yoktum, malum vize haftamdı çok yoğundum kafasısermestler.. Anca kendime gelebildim..Bugün  İstanbul'da gezdiğim ve misafir olduğum bazı cafelerden bahsedeceğim. :)
E hadi o zaman :)
  1. MENDEL'S Chocolatier / Beşiktaş
  2. Hümaliva / Nişantaşı
  3. Mim Kafe / Üsküdar
  4. Vav Kafe / Üsküdar
  5. Kubbe-i Aşk / Süleymaniye
  6. Leman Kültür / Taksim
  7. Ot Kafe / Beşiktaş
  8. Pan / Karaköy
  9. Korsan'ın Yeri / Karaköy
  10. Yeşilçam Kafe / Mecidiyeköy

Mendel's ve Hümaliva çikolata ve çikolatalı tatlı yemek için çok ideal mekanlar. Çok şirin bir butik çikolatacı tatlıcı diyebiliriz.Fiyatları 20-25 TL arası değişiyor. Eğer siz de benim gibi çikolata severseniz ve tatlı krizi yaşıyorsanız bi deneyin derim.


Vav kafe.. Çok beğendiğim ufacık şirincik bir mekan.Üsküdar vapurdan inince kolaylıkla ulaşabilirsiniz.Fiyatları çok uygun çay 1 lira gelin gelin çaylarını için derim :)  Eski nostalji bir havası var.Eskileri anımsatıyor. Duvardaki resimleri eski telefonlar,daktilolar,eski yeşilçam oyuncuları,
 meşhur gazozlar..

MİM Kafe, teras katı çok havadar bir mekan. Çalışan arkadaşlar biraz ilgisizdi, onun dışında tatlıları güzeldi fiyatları 10-20 Tl arası değişiyor.Üsküdar merkeze yakın uzaklıkta.


Kubbe-i Aşk , çok ama çok beğendiğim bir mekan. O renkli balonlu renkli şemsiyeli dar sokaklardan ulaşıyorsunuz.Ben bayıldım, çalışan arkadaşlar çok ilgililer yolunuz düşerse mutlaka uğrayın ve deniz manzarasını izleyin derim.

Leman Kültür, eski yamalı koltuklar karikatürler bol bol komik resimleri olan bir mekan..Tek kötü yanı her yerde sigara içiliyor ve mekan çok duman altı.Üstünüze sinebiliyor bu koku onun dışında fiyatları çok uygun.Arkadaşlarınızla gidebilceğiniz rahat mekanlardan birisi.
Ot Kafe genelde üst katında tercih ediyorum.Çalışanları çok ilgili, fast food ürünleri ve tostları çok lezzetli. Diğer mekanlara göre birazcık daha tuzlu diyebiliriz.Duvar yazıları mekanı çok hoştur, buraya da bir uğrayın derim.
Pan Karaköy, sokak arası bir mekan salaş rahat bir yer.Çok fazla çeşit yok genelde içecek ikram eden bir kafe.Bir daha gider miyim bilmem ama sokak arası cafesi severseniz önerebilirim .

Korsan'ın Yeri , burası yeni açılmış bir mekan. Ve Mantar Soslu Tavuklu Makarnası tek kelimeyle HARİKA.. 18-25 TL arası fiyatları var. Çalışanlar çok güler yüzlü.
Kesinlikle makarnasını tadın derim.

Yeşilçam Kafe, Profilo'nun tam karşısında olan bir kafe. Türk kahvesi ve sunumuyla benden tam puan alan çok tatlı bir mekan. Eski nostaljik temalı bir yer, eğer siz de nostalji yeşilçam seviyorsanız buraya da bir uğramakta yarar var derim. 

Evettttt ! Bugünlük İstanbul Gezimiz bu kadar. Aslında fotoğraflar vardı fakat sayfada  bulanık oldu o yüzden atamadım.Gidin gezin yiyin için fotoğraf çekilin bol bol ! Banada mesaj atmayı unutmayın..

İyi gezmeler kafasısermestler..
Sevgiler..




Denizli-Pamukkale 2018

Evet düştük yeniden yollara..
Aydın yolundan geçtik, Karahayıt köyü..
Karahayıt Köyünde çok güzel bir adet varmış meğersem.
Köyde ki evlerde "evlenmemiş  genç kız" yaşıyorsa çatının üstünde cam şişe koyarlarmış.Yolda geçerken baktık ki bazı evlerin çatısında gerçekten de şişe var. Bu şişeyi kim kırarsa o genç kızla evlenmek zorunda kalırmış.
Yanlışlıkla bile kırılsa , şişeyi kıran "evin damadı" oluyormuş..
Çok ilginç bir köy geleneği aslında..
Karahayıt köyünde bir gece termal otelde kaldık. Sabah ilk durağımız Pamukkale Antik Kent idi. Amfi tiyatroya,antik kente girdik.


Tarihinden biraz bahsedersek,


  Antik coğrafyacı Strabon ile Ptolemaios verdikleri bilgilerde, Karia bölgesine sınır olan Laodikeia ve Tripolis kentlerine yakınlığı ile Hierapolisin bir Frigya kenti olduğunu ileri sürerler. Antik kaynaklarda, kentin Hellenistik dönem öncesi adı ile ilgili bir bilgi bulunmamaktadır. Hierapolis olarak adlandırılmadan önce kentte bir yaşamın var olduğunu Ana Tanrıça kültünden dolayı biliyoruz. Kentin kuruluşu hakkında bilgilerin kısıtlı olmasına karşın; Bergama Krallarından II. Eumenes tarafından MÖ. II. YY. başlarında kurulduğu ve Bergamanın efsanevi kurucusu Telephosun karısı Amazonlar kraliçesi Hieradan dolayı, Hierapolis adını aldığı bilinmektedir. Hierapolis, Roma İmparatoru Neron dönemindeki (MS. 60) büyük depreme kadar, Hellenistik kentleşme ilkelerine bağlı kalarak özgün dokusunu sürdürmüştür. Deprem kuşağı üzerinde bulunan kent, Neron dönemi depreminden büyük zarar görmüş ve tamamen yenilenmiştir. Üst üste yaşadığı bu depremlerden sonra kent, tüm Hellenistik niteliğini kaybetmiş, tipik bir Roma kenti görünümünü almıştır. Hierapolis Roma döneminden sonra Bizans döneminde de çok önemli bir merkez olmuştur. Bu önem, MS. IV. yüzyıldan itibaren Hıristiyanlık merkezi olması (metropolis), MS. 80 yıllarında, Hz. İsa’nın havarilerinden olan, Aziz Philipin burada öldürülmesinden kaynaklanmaktadır. Hierapolis, XII. yüzyıl sonlarına doğru Türklerin eline geçmiştir. 

Hadi biraz fotoğraflara bakalım ! 








Sonraki durağımız "Denizli Taş Atölyesi " oldu.Doğal taşlar hakkında bilgiler aldık.Birçok hediyelik eşya vardı,herşey doğal taştan yapılmış.Kolyelerlerden,küpelere,satranç takımlarından fincanlara kaselere ve birçok eşya..Tek kötü yanı Euro ile satılmasıydı, Kendi ülkemizde Türk Lirası ile alışveriş yapamamak çok üzücü bir durumdu açıkçası.Yabancı Turistlere satılan fiyatlar Türk misafirler için de geçerliydi.Bu durumdan dolayı bir kolye 78 Euro olunca birşey almak pek mantıklı gelmedi Taş Atölyesinden.












Burdan sonra Traventerlere geçtik.Traventerlerdeki suya çıplak ayakla girdik ve taşlar kaydığı için fazla fotoğraf çekemedim.Çünkü,dengemi zor sağladım :)


Sonra ki durağımız Afyonkarahisar'dı. Afyonkarahisar'da Suçıkan şelalesini ziyaret ettik fotoğraflar çekildik ve köyümüze yani İstanbul'a yola çıktık. :)




İZMİR-ÇEŞME-ALAÇATI GEZİ

Merhabalarr herkese.. Blogu o kadar özlemişim ki. Çok doluyum bu sefer , çok şey anlatıcam . İzmir'e seyahat ettim. Çeşme ,Ilıca ve Alaçatı ilçelerinde bulundum. Gezdim ,tozdum,havasını aldım geldim :)
E hadi başlayalım.
Gece yolculuğunun ardından sabah İzmir'deydik.Narlıdere'den geçtiğimizi hayal meyal uykulu gözlerle gördüm ama içine detaylıca girmedik.Çeşme gezmek için ilk durağımızdı.
Sabah 7 buçuk gibi Çeşme'deydik.Çeşme Kalesi'ni gördüm fakat kale kapalıydı içine giremedik. Çeşme sokaklarında bol bol fotoğraf çekildik. Sahilde birçok gemi ve yat tur organizasyonları vardı , Çeşme'de konaklayacaksınız eğer, Sakız Adasına,Eşek Adası,Koyun Adası,Bulamaç Adası turlarına katılma şansınız olabilir.Çeşme'de malum "Damla Sakızı" çok meşhur. Özellikle dondurmaları çok satılıyor :)
Neyse , sabah kahvaltımızı Çeşme'de yaptık.E gelmişken İzmir'in sıcak çayını ve o meşhur "Boyoz"'unu yedik :)
Sokaklarda fotoğraflar çekildik. Ve Çeşme'den ayrıldık.
Hadi fotoğraflara bakalım,kafasısermestler :)


Çeşme Kalesi
Nar Ağacı
Çarşıdan..

                                                       Sokaklarından ..
Evet,devam edelim :) Çeşme'den çıktık Ilıca'ya geçtik. Ilıca Plajına girdik.Denize girdik,denizi çok temizdi ve kumdu.Tek olumsuz yönü çok rüzgar alan bir plajdı ve denizi çok dalgalıydı.Yüzmek değilde biraz dalgalara atlamak oldu benimkisi :)
Ilıca'dan sonra yolumuz Alaçatı'ydı.Alaçatı'ya gittik ama ben çok beğendim Alaçatı'yı.. Beşiktaş ve Kadıköy karışımı bir ilçeydi.Özellikle çiçekli sokakları,arnavut kaldırımları,rengarenk duvarları,mavi mavi kapıları,meyhaneleri ,sokak yazıları... BAYILDIM ! 
Alaçatı'da dolaştık biraz alışveriş yaptık birkaç süs eşyası aldık ve öğle yemeğimizi yedik.
Yine İzmir'in meşhur yemeklerinden "KUMRU" tattık. İzmir usulü bir başkaydı tabiki..
Ordan çıktık Alaçatı Magnum Store gittik.Üzgünüm ki bir 400 kaloride dondurmadan almışımdır.Neyse Allah affetsin diyoruz fotoğraflara geçiyoruz. Not : Akşam Alaçatı'da kalmak çok isterdim. Meşk-i Meyhanesini çok beğendim. Orda bi rakı-balık çok keyifli olurdu eminim ki. Artık başka sefere..














Bütün günümüz işte böyle geçti.Bol bol fotoğraf çekilerek gezerek tadaarak.
Akşam yola çıktık istikamet Denizli'ydi..
Denizli yazısında görüşmek üzere..
Sevgiler...